Eski dünya kunduzu: Avrupa kunduzu olarak da bilinir.Kunduzgiller familyasına aittir ve vücudu yüzmeye uyum sağladığı için su kenarlarında yaşayan bir kemirici türüdür. Avrupanın en büyük kemirgenidir ve arka ayaklarının parmak aralarında palet gibi yüzme derisi gelişmiştir. Postları gri renklidir. Kulakları ve gözleri küçüktür. Gözlerinde üçüncü bir perde vardır. Gözlerine ve kulaklarına su kaçmasını engelleyen kapaklar vardır. kesici dişleri portakal renginde olabilir ve uzunlukları da 12 cm ye kadar varabilir.Boyları 75-100 cm olup 30-40 cm yassı bir kuyruğa sahiptir. Ağırlıkları 13-30 kg arası değişir.
Kayın kavak ve kızılağaç gibi yumuşak ağaçların bulunduğu yerlerde yaşarlar.
Geçmişte Avrupa'nın tamamından Orta Asya'ya kadar yaygınken bugün Avrupa'da yer yer bulunmaktadır. Türkiye'de soyu tükenip tükenmediği kesinleşmemiştir ama tükendiği düşünülüyor. Geçmişte Fırat, yukarı Kızılırmak, Ceyhan ve Kahramanmaraş yakınında görülmüştür.
Kunduzların yuvaları ortada tünellerle ulaşılan bir yaşama odasının bulunduğu bir galeri şeklindedir ve yerden 1.5 metre kadar yüksekliğe ulaşır. Dal ve çamurla inşa ettikleri yuvalar bir insanın ağırlığını taşıyabilecek şekildedir. Su yüzeyinin altıyla ve su yüzeyinin üstüyle bağlantı sağlanacak şekilde yapılmıştır. Genellikle gece çalışırlar, ürkek bir canlıdır. Tehlike sırasında kuyruklarını suya vururlar. Yuvalarını korumak için derelere 30-60 cm yüksekliğinde setler yaparlar.Erkek ve dişi bir yaşama alanı belirleyerek birlikte yaşar. Kış uykusu yoktur. Kışı dinlenme odalarında geçirirler.Kemirmeye uygun dalları suyun dibine taşırlar. Burada görece soğukta
saklanan dallar tazeliğini koruyarak kışlık gereksinimlerini karşılar.
Bazen buzları
delerek besin aradıkları da olur. Ağızlarında boğazlarına su kaçmasını
engelleyen bir deri tabakasını (salgılanan bir maddeyle) mühürlemek
suretiyle su altında da su yutmaksızın kemirebilirler. Sadece bitkilerle
beslenirler. Otlar, yapraklar, yumuşak ve ince dallar, ağaç kabuklarını
tercih ederler.Ortalama olarak 35-50 yıl yaşarlar. Kırmızı listede yer almaktadır. Eskiden yaşadıkları pek çok bölgede soyları tükenmiş, yaşadıkları
yerlerde de birbirinden kopuk populasyonlar halinde varlıklarını
sürdürmektedirler. Avlanma (kürkleri için), çevre bozulması gibi
etkenlerin tehdidi altındadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder